Sezon sonu kim gülecek?

Liverpool ve Manchester City karşılaştırması: Kazanmaya kim daha yakın?

Chelsea’nin Manchester City’e darbe vurmasıyla Liverpool 16. hafta sonunda liderlik koltuğuna oturdu. Son dönemlerde kendi futbolundan uzaklaşan ve elde ettiği galibiyetlerde bile eski tadı vermeyen Manchester City’nin karşısında geçen sezonun üstüne koyan Liverpool var. Guardiola ile Klopp’un rekabetinde gülen taraf kim olacak?

Pep Guardiola, Stamford Bridge’de alınan 2-0’lık mağlubiyetin ardından sadece Liverpool ve Manchester City’nin konuşulmaması gerektiğini söyledi.Fakat lig geneline bakıldığında zirveyi hedefleyen ve o hedefe ulaşabilecek sadece iki güç karşımıza çıkıyor. Büyük mucizeler olmazsa Guardiola ne kadar bu durumu reddetse bile Manchester City ve Liverpool bu yarışta kıyasıya rekabet içinde olacak.

Kim daha güçlü saldırıya sahip?

City’nin Chelsea’ye yenilmesi, ekim ayında Liverpool’la beraber kaldıkları andan itibaren Guardiola’nın öğrencilerinin ilk puan kaybıydı. Alınan mağlubiyet ile Manchester City namağlup unvanını kaybetti ve şampiyonluk yolundaki en büyük rakibi Liverpool’u tek namağlup unvanına taşıdı.

Guardiola’nın takımı Stamford Bridge’de gol bulamaması rağmen sezonun en çok gol atan takımı. 16 hafta sonunda rakip filelere 45 gol atma başarısı gösterdiler. Bu rakam Liverpool’un attığı gol sayısından 11 daha fazla. Gol yollarında hala en başarılı takım Manchester City diyebiliriz. Premier Lig’de sekiz ayrı maçta en az 3 gol atma başarısı gösterdiler.

İstatistikler bu durumu net bir şekilde açıklıyor. Opta verilerine göre Manchester City gol atma isteği en yüksek takım. 300 şutla bu alanda zirvede yer alıyorlar. En yakın rakibi Chelsea’den 29, Liverpool’dan ise 67 daha fazla şut denemesinde bulundular.

Takım ileri üçlüsü Raheem Sterling, Sergio Agüero ve Leroy Sane toplamda 22 gol üretti. David Silva (beş), Riyad Mahrez (beş), Bernardo Silva (dört) ve İlkay Gündoğan (üç) golle katkıda bulundu.

Eğer Guardiola’nın öğrencileri aynı oranda gol atmaya devam ederse, geçtiğimiz sezon atılan 106 golü geçme şansına sahip.

Liverpool cephesinde ise Mohamed Salah, Roberto Firmino ve Sadio Mane’nin attığı goller onları gol rekoruna götüremeyecek ancak şu ana kadar 20 gole ulaştılar. Mohamed Salah, Bournemouth maçında attığı üç golle gol krallığında zirvede yer alan Aubameyang ile skoru eşitledi. Salah ileri üçlünün 20 golünün 10’unda yer aldı. Klopp bu rakamların gelecekte daha da iyi sonuçlar vereceğini belirtmişti.

İki takımın hücum silahları kıyaslandığında ve istatistikler ortaya çıktığında hala Guardiola’nın Manchester City’sinin daha güçlü bir saldırıya sahip olduğu inkar edilemez.

Savunmadan ne haber?

Manchester City gol yollarında en iyi olabilir fakat savunma konusunda zirve Liverpool’un. Klopp’un tarafı şu ana kadar savunmada yaptıklarıyla sıra dışıydı ve şu ana kadar 16 maçta sadece 6 gol yeme başarısı gösterdi. Şu ana kadar Klopp’un öğrencileri bir maçta birden fazla gol yemedi. Bournemouth karşısında alınan 4-0’lık galibiyet ise gol yemeden tamamlanan 10’uncu maç oldu.

Manchester City ise kalesinde sadece 9 gol görmesine rağmen Liverpool’un inanılmaz başarısından dolayı bu alanda ikinciliğe geriledi. Chelsea maçında yenilen 2 gol ile tadılan ilk mağlubiyet bu alanda geriye düşmelerinde büyük etken. Chelsea menajeri Sarri, gol atmak isteyen Manchester City’i gafil avladı ve acı tadı yaşamalarını sağladı.

Görülen olayların arkasında görülmeyen istatistikler ise hala Manchester City’nin daha iyi savunma yaptığı yönünde karşımıza çıkıyor. Guardiola’nın ekibi rakiplerine daha az şut şansı veriyor. Manchester City şu ana kadar kalesinde 110 şut görürken Liverpool ise 132 şut görmüş durumda. Liverpool istatistiksel olarak Manchester City’e üstünlük şansı vermesine rağmen savunmada daha iyi gözükmelerine neden olan 2 adama teşekkürlerini sunmalı. Alisson ve Van Dijk.  Geçtiğimiz sezon takıma katılan Van Dijk’ın ne derece etkili olduğu zaten bilinen bir gerçek. Fakat geçtiğimiz yaz Roma’dan 67 milyon sterlin karşılığında Liverpool’un yolunu tutan Brezilyalı kaleci Alisson’un maç başı en çok kurtarış derecesine sahip olması savunmada bazı şeylerin değiştiğini gösteren en önemli detaylardan biri.

Bu alanda Liverpool’u geriye düşürecek en büyük etken sakatlıklar olabilir. Geçtiğimiz hafta sezonun en iyi isimlerinden biri olan Joe Gomez’i kaybeden Liverpool’da yaşanacak sakatlıklar savunma düzenini bozabilir.

Sakatlıklar ve kadro derinliği

Her iki taraf da son dönemlerde sakatlık sorunları ile mücadele etmek zorunda kaldı. Liverpool’da Alex Oxlade-Chamberlain’in uzun süreli sakatlığı ve geçtiğimiz hafta sakatlanan Joe Gomez’in durumu can sıkıyor. Manchester City’de de durumlar pek farklı değil. Kevin De Bruyne’nin sahalara geri dönüş gerçekleştirip tekrar sakatlanması üretkenlik açısında Guardiola’yı çok etkilemese de önemli bir yıldızından yararlanamaması anlamı taşıyor. Guardiola’yı sol bek tercihinde Fabian Delph’e kitleyen Benjamin Mendy’nin sakatlığı ise önemli bir kayıp. De Bruyne ve Mendy dışında son haftalarda sakatlar kervanına katılan Agüero ve Chelsea maçında sahadan çıkmak zorunda kalan David Silva’da yoğun Premier Lig fikstüründe sorunlar yaşatabilir.

Kadro derinliği konusunda Manchester City’nin Liverpool’a oranla daha şanslı olduğu söylenebilir fakat Liverpool’un geçtiğimiz yaz gerçekleştirdiği takviyelerin nokta atışı olduğu gizlenemez bir gerçek. Klopp takımını Xherdan Shaqiri, Naby Keita ve Fabinho’nun imzalarıyla destekledi ve üçü de şu ana kadar olumlu katkıda bulundu. Shaqiri düzenli bir başlangıç ​​yaptı ve Klopp’un üçüncü bölgedeki yaşadığı stresi bir nebze azalttı. 16 hafta içinde Premier Lig’de üç gol ve iki asistle takımına katkıda bulundu. Keita ve Fabinho da geçen süre zarfında rollerini iyice anlamış durumda. Onların gelişi, Liverpool’un Oxlade-Chamberlain’in kaybını hissetmemesine sebep oldu ve Jordan Henderson, Georginio Wijnaldum için forma yarışı sağladı.

Manchester City ise geçtiğimiz yaz Riyad Mahrez için Leicester City’e 60 milyon sterlin ödemişti. Cezayirli oyuncu şu ana kadar 5 gol ve 2 asist üretti. Özellikle yıldız ismin Liverpool maçında kaçırdığı penaltı uzun süre dillerden düşmemişti. Belki de Manchester City, Liverpool’a karşı kredisini o an kaybetti. Guardiola’nın başını ağrıtan bir sorun ise Gabriel Jesus’un formsuzluğu. Chelsea maçında Sane, Sterling ve Mahrez üçlüsüyle sahaya çıkmasında ve direkt forvet tercihi yapmamasında Agüero’nun olmayışından öte Jesus’un formsuzluğu etken olabilir. Agüero’nun sahada olmadığı anlarda Jesus’u sahaya sürmek yerine Guardiola, genellikle verimli sonuçlar sağlayan sahte dokuz pozisyonunu tercih ediyor.

Kim zorlu Noel programına sahip?

İki takım da önümüzdeki 25 gün boyunca yoğun bir fikstüre sahip. Manchester City 25 gün içinde 7, Liverpool ise 6 maça çıkacak. Manchester City’nin fikstürü Carabao Kupası’nda devam ettikleri için daha yoğun görünmesine rağmen Liverpool daha zorlu maçlara çıkacak. City sırasıyla Hoffenheim, Everton, Leicester, Crystal Palace, Leicester, Southampton ve Liverpool ile karşılaşacak. Liverpool ise önümüzdeki 25 gün içinde Napoli, Manchester United, Wolves, Newcastle, Arsenal, Manchester City ile karşılaşacak.

Fikstürlere bakıldığında 3 Ocak tarihinde Etihad’a gidecek olan Klopp’un öğrencileri için tek bir soru akıllara geliyor. Liverpool, Etihad Stadı’na lider unvanıyla çıkabilecek mi?