Hoca! Penaltı yok mu hoca? #1

Hoca! Penaltı yok mu hoca?

Futbol dünyasının henüz alışamadığı, alışmakta zorlandığı, buna karşın vazgeçmesinin de pek mümkün olmadığı “Video Asistant Referee (VAR)” sistemi modern futbolun artık kaçınılmaz bir gerçeği. Coğrafyadan coğrafyaya, ülkeden ülkeye kullanım şekli değişiklik gösterse de VAR, tartışmalara hatta büyük gerilimlere sebebiyet verdi, vermeye de devam edecek gibi gözüküyor. Tüm futbol dünyasına hâkim olan bu karmaşının ortasında ise herkesin referans noktası olarak kabul ettiği İngiltere Premier Lig duruyor. Protokoller, uygulamalar, kararlar…

Ülkemiz de başta olmak üzere dünya futbolunun gözü Ada futbolunun VAR kullanımında. İşte futbol dünyasında oluşan bu ortamı hem siz okuyucularımız hem de kendi kafamızda biraz daha anlaşılır hale getirmek için eski Premier Lig hakemi Dermot Gallagher tarafından haftanın kararları ve VAR kullanımına dair yorumlarda bulunduğu “Ref Watch” yazı dizisini “Hoca! Penaltı yok mu hoca?” adı altında düzenli olarak çevirerek sizlere sunmaya karar verdik.

Yazı dizini sizlerle paylaşmadan önce kısaca Dermot Gallagher’dan bahsedelim. 1957 yılında İrlanda’da doğan Dermot, 1985-2007 yılları arasında İngiliz Futbol Ligi ve Premier Lig’de hakemlik görevi yaptı. Kariyeri boyunca 378 resmi maçta görev alan İrlandalı hakem 13 Mayıs 2007 yılında 2-2 sona eren Liverpool-Charlton Atletic maçı ile ligdeki aktif hakemlik görevini noktaladı. Resmi olarak yönettiği son karşılaşmaya 28 Temmuz 2008 yılında Cardiff City-Swindon Town hazırlık maçında çıkan Gallagher, Skysports, ITV gibi mecralarda futbol yorumculuğunu sürdürüyor.

“Ref Watch” ve Premier Lig’de ilk haftanın ardından tartışılanlar:

Bruno Fernandes’in hat-trick’ine neden izin verildi? Mohamed Salah’a penaltı verilmeli miydi? VAR’ın yeni uygulamaları işe yaradı mı? Eski Premier Lig hakemi Dermot Gallagher, yeni sezonun açılış hafta sonundaki büyük olayları kurallar üzerinden inceliyor.

Olay 1: Todd Cantwell, Mohamed Salah ile Norwich ceza sahası içinde çarpıştı, ancak penaltı vermemek doğru bir karar mıydı? Oyunun daha fazla akmasına izin veren yeni talimata göre, geçen sezon yaşansa verilecek miydi?

Karar: Karar doğru, penaltı yok.

Dermot: “Hafta sonu bunun gibi birkaç sınırda karar vardı. Cantwell içeri giriyor ve çok küçük bir temasta bulunuyor. Gerçekten ilginç bulduğum şey, oyuncuların bunu benimsemiş olması. Mo Salah’a bakarsanız, hemen ayağa kalktığını görürsünüz.

“Tribünlerin boş olduğu geçen sezona bakarsanız, oyuncuların daha uzun süre yerde yattığını ve belki de hakemlerin onları daha fazla duyduğunu görürdünüz. Burada Andre Marriner doğrudan ona bakıyor ve penaltı yok anlamında yalnızca el sallıyordu.”

Olay 2: Bruno Fernandes, Leeds’i 5-1 yendikleri maçta Victor Lindelof’un pasıyla Manchester United için hat-trick’ini tamamladı, ancak ciddi bir ofsayt beklentisi vardı. Gol, eski VAR uygulamaları altında geçen sezon geçerli olur muydu?

Karar: Gol geçtiğimiz sezonun VAR uygulamalarında geçerli sayılmazdı. -Daha kalın çizgiler, çizgiler arasında boşluk olmadan, orijinal kararın geçerli olduğu anlamına gelir.-

Dermot: “Bu, değiştirmek istediğimiz şeyin en güzel örneğiydi. Futbolun doğru şekilde oynandığını görmek istiyoruz. Daha kalın çizgileri getirdik ve gerçekten iyi bir gol oldu. Bu onun hat-trick golüydü… Bu kadar ince bir karar için bunun olmasını engellemek ister miydiniz?”

“Leeds taraftarları dışında herkes buna hayır derdi. Yapılacak doğru şey buydu. Açılış gününde işe yaradı ve ilerlemek için harika bir yol oldu.”

Daha kalın çizgiler neyi başarmayı hedefliyor?

Premier Lig Var sistemi bu sezon marjinal kararları belirlerken daha kalın çizgiler kullanmaya başladı.

Profesyonel Maç Hakemleri Kurulu, Premier Lig kulüplerinin geçtiğimiz sezon bir VAR anketinde geri bildirimde bulunmalarının ardından yapılan değişikliğin hücum eden takıma fayda sağlayacağını umut ediyor.

Bu, bir oyuncunun ayak parmağı nedeniyle bir golün reddedilmesine yol açan durumları, birçok taraftarın, oyuncunun ve uzmanın oyunu mahvettiğini düşündüğü anları ortadan kaldıracak.

Olay 3: Jacob Murphy ceza sahası içinde Pablo Fornals’a faul yaptı ve West Ham bir penaltı kazandı. Olay, penaltı vuruşunun verilmesine ilişkin saha kararı bozulmadan önce VAR tarafından incelendi.

Hakem Martin Atkinson, kararını desteklemek için saha kenarı monitörünü kullanmadı, bu durum Newcastle menajeri Steve Bruce’un hayal kırıklığına uğramasına neden oldu.

Karar: Hatalı karar. Penaltı verilmemeliydi.

Dermot: “Gördüğümde içgüdüsel tepkim topu almış olduğuydu. Tekrarı izlediğimde, topu aldığını görebiliyordum. Bir olaya tekrar tekrar baktığınızda, bir şüphe unsuru oluşur. Tek bir tekrarla çabucak karar verebilirseniz, bu benim için bir hatadır.”

“VAR onu ekrana göndermiş olsaydı, Martin Atkinson’ın fikrini değiştireceğine inanıyorum.”

Olay 4: Sergio Canos’un Brentford içn açılış golü geçerli sayıldı. Fakat top Calum Chambers’ın topu kenar çizgisinden uzaklaştırdığı sırada oyun dışına çıkmış mıydı?

Karar: Karar doğru. Gol.

Dermot: “Topun oyundan çıktığına beni ikna edecek hiçbir şey yok. Bu kesin. Gol Çizgisi Sistemi’nin çizgileri sadece kalenin içinden geçer, böylece topun oyun dışına çıkıp çıkmadığını kapsamaz.

“Pozisyon asistana geliyor ve açısını gördüğünüzde, bakış açısının direk tarafından kısmen engellendiğini görüyoruz, bu da topun hala oyunda olduğunu gösteriyor. VAR, oyunun dışına çıkıp çıkmadığını görmek için her golü kontrol edebilir, ancak bu durumda, topun çıktığına dair bir kanıt yok.

Olay 5: James Tarkowski’nin açılış golü, Burnley defans oyuncusunun gol öncesinde Brighton forveti Neal Maupay’e faul yapmasına rağmen geçerli sayıldı.

Karar: Hatalı karar. Gol iptal edilmeliydi.

Dermot: “Faul olduğunu düşündüm. Bence bir oyuncuya iki elinizi koyup iterseniz, faul verilmesini beklemelisiniz. Hakemin savunması ise şu olabilir, Maupay topa bir kez bile bakmıyor. Sadece engelleyici olarak orada, yani hafifletici bir durum var. Tarkowski, ‘eğer topa sen gitmeyeceksen, o zaman ben giderim’ diye düşünüyor.”

“Kollarını açarak faul yapma riskini üstleniyor ve eğer faul verilmiş olsaydı çok fazla şikayet edeceğini sanmıyorum.”